Duyduk duymadık demeyin, Da Vinci stoklarına Root gelmiş!
Root Kutu Oyunu hakkında tecrübelerin paylaşıldığı güzel bir yazı
Duyduk duymadık demeyin, Da Vinci stoklarına Root gelmiş! Bu vesileyle yıllardır radarımda olmasına rağmen ilk defa bu yaz oynama şerefine nail olduğum bu oyun hakkındaki görüşlerimi paylaşmak istedim. Baştan söyleyim, bu bir inceleme değil, bir ilan-ı aşk mektubu.
Peki taa 2018'de çıkan bu oyunu neden ilk defa bu yaz oynadım biliyor musunuz? Çünkü belli bir ağırlığın üstü oyunlar için biricik ve yegane oyun arkadaşım eşim, bu yüzden ideal oyuncu sayısı 3-4P oyunlardan uzak duruyoruz genelde. E bu Cole Wehrle denen adam da hep öyle oyunlar yapıyor. Ama sene başında 2P Arcs oynayıp aşırı beğenince Root konusunda yerimde duramaz oldum. Evdeki demografi de çocuklar büyüdükçe değişiyor, olmadı bir iki sene sonra oynarız, alalım dursun kafasına girdim. Bir gün bir arkadaşın postunda oyunu 2P için daha zevkli hale getiren Marauder exp’ı da görünce dedik gün bugündür, hadi girişelim.
Bir oyunu bir kere oynayıp kaldırmayı sevmiyorum, şöyle bir hafta dursun masada ki tadını alalım düşüncesindeyim. Peki Root ne kadar kaldı masada? Tam altı hafta! Evet, Temmuz başından Ağustos ortasına kadar başka oyun oynayamaz hale getirdi bizi. Ve ennnn sevdiğim oyunlar listesinin tepesine kuruldu.
Yahu ben bu oyunu nasıl sevmeyeyim? Asimetri severim, Dudes on a Map zaten çok severim, doğa temalı oyunları da çok severim, e hepsini birleştirmiş bu!!! Tatlı mı tatlı çalışkan minnoş kediler mi istersiniz, on hamle sonrasını hesaplayan ikircikli kuşlar mı istersiniz, sanki “Buraları sen mi karıştırıyorsun bakayım?” demişiz de “Yoo, ben öyle dolaşıyordum vallahi” diye yan çizer gibi bakan sinsi tavşanlar mı istersiniz, “Savaşla alakam yok, ben işime bakarım” diyerek tek tabanca dolaşan tüccar rakunu mu istersiniz? Bunlar ana kutudakiler. Ek paketlerle yer altının hükümdarları köstebekler, dertleri Tapınak Şövalyeleri gibi kutsal hazineler toplamak olan porsuklar, hakimiyeti haritayı Cengiz Han’ın ordusu gibi yakıp yıkmakta arayan sıçanlar, neler geldi neler.
Oyunun asıl zorluğu burada zaten. Aslında hiç bir faction, tek başına, öğrenmesi çok zor değil. Ama oyunu güzel oynamak için hepsini öğrenmek gerekiyor. Ve oyun asimetri konusunda dalga geçmiyor. Mesela kediler üretim yap, asker topla, saldır gibi daha klasik bir savaş oyunu oynuyorken, Eyrie denen kuşlar bir engine building oyunu oynuyor. Rakibe saldırıp saldıramamaları bile kurdukları sisteme bağlı. Sisteme adım adım uyamazlarsa ülkelerinde kaos çıkıyor, lider devriliyor, bu sefer mesela şehirleri geliştirmeye öncelik veren biri lider oluyor, hop engine baştan kuruluyor.
Factionları öğrenirken bir anda her şeyi anlamaya çalışmaktansa yavaş yavaş ilerledik. Önce bir el ana kutudaki kediler ve kuşları oynadık, eşim kediler ben kuşlar şeklinde. Sonra Marauder ek paketinden çıkan her iki oyuncunun sırayla kiralayabildiği askerleri ekledik. Sonra yer değiştirdik, üç defa da ben kediler, o kuşlar şeklinde oynadık. Sonra başka iki faction’a geçip onları dönüşümlü oynadık. Sonra yine başka iki faction. Böylece ana kutu, Marauder ve Underworld kutularını öğrendik diyecek noktaya gelmemiz haftada 3-4 gece ve 6 hafta sürdü. Bana kalsa tüm factionları oynamayı öğrendik, şimdi mix match yapıp kafamıza göre takılabiliriz, oyun asıl şimdi başlıyor diyordum ama o arada çocukların da çok seveceği bir skirmish oyun alındı ve o hırslar şimdilik ertelendi. Ama tadı da damağımda kaldı mı kaldı…
Bu nasıl hobi arkadaş, bir yandan hep yeni oyunlar oynamak için sabırsızlanıyoruz, bir yandan aldığımız, oynadığımız, rafımızda bizi bekleyen oyunları özlüyoruz. Kara sevda yemin ederim 🥹
Neyse,
herkese göre değil ama seven de çok sevecektir, alın da biraz da siz yanın hasretinizden 😅
Satın almak için tıklayınız!